31 Mayıs 2013 Cuma

İLETİŞİM

Büşranur ŞAHİN


BAYBURT ÜNİVERSİTESİ


DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ


2. SINIF 2. ÖĞRETİM


bsranrshn@hotmail.com


bsras.52@gmail.com


TANITIM

Bu sayfa melekleri anlatmak için büşranur ŞAHİN tarafından sizleri bilgilendirmek için hazırlanmış bir sayfadı. Sayfamda melekler ile ilgili ayetler,hadisler,kıssalar,videolar ve kavram haritaları bulabilirsiniz.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

HARİTALAR(1)


HARİTALAR(2)


Ya Cebrail Bana Cehennemi Anlat!..

Taberanî'nin rivayetine göre bir gün Cebrail (A.S.) her zamankinden baska bir saatte Peygamber'imize (S:A:V) gelir. Peygamber'imiz (S.A.V) onu karsilayarak; «Ya Cebrail niye senin cehreni solgun görüyorum» diye sorar. Cebrail (A.S): «Eger Allah (C.C) cehennemin körükleri hakkinda sana bilgi vermemi emretmeseydi gelecek degildim» der. Peygamber'imiz (S.AV) ona: «Yâ Cebrail bana cehennemi anlat» der. Cebrail (AS) söyle cevap verir: «Allah (C.C) cehennemin bin yil boyunca yakilmasini emretti. Bin yil yakildisonunda agardi. Arkasindan bin yil daha yanmasini emretti sonunda kapkara kesildi. Simdi o kapkaradir ne kivilcimi isik saçar ve ne de yalazi söner. Seni hak üzere elci olarak gönderen Allah'a (C.C) yemin ederim ki cehennemde igne deligi kadar bir delik açilsa dagilacak olan yüksek hararetten dolayi yeryüzünün bütün canlilar kavrularak ölürdü. Seni hak üzere elçi gönderen Allah'a (C.C) yemin ederim ki cehennem bekçilerinden biri dünya halkina görünse yüzünün çirkinligi ve kokusunun agirligi yüzünden bütün yer yüzü halki ölürdü. Seni hak üzere elci gönderen Allah'a (C.C) yemin ederim ki. Allah'in (C.C) Kur'an'in tanittigi cehennem zincirinin bir halkasi yeryüzü daglarina konsa dag yarilir ve yerin merkezine ininceye kadar durmazdi. Bunun üzerine Peygamber'imiz (S.AV) «Yeter ya Cebrail! Yoksa kalbim duracak ve ölecegim» der. Bu sirada Peygamber'imiz S:A:V) Cebrail'in agladigini görür. Ona: «Ya Cebrail Allah (C.C) katinda sahip oldugun mertebeye ragmen sen de agliyorsun» der. Cebrail (A.S) O'na söyle cevap verir: «Niye aglamayayim? Asil benim aglamam lâzim. Cünki belki Allah'in (C:C) bilgisine göre bu günkü mevkinden baska bir mertebedeyim. Belki meleklerden biri iken Iblisin tâbi tutuldugu imtihanin bir benzerine ben de tâbi tutulurum. Bilmiyorum belki de Harut ile Marufun baslarina gelenler benim de basima gelir.» Bunun üzerine ikisi de aglamaya baslarlar göz yaslari akarken «Ya Cebrail ve ya Muhammed! Ulu Allah her ikinizi âsi olmak tehlikesinden emin kilmistir» diyen gizli bir ses duyarlar. Sesi duyunca Cebrail (AS) göge yücelir. Peygamber'imiz de (S:A:V)disarıya çikar. Yolda Ensardan gülen oynayan bir gurup ile karsilasir. Onlara der kî: «cehennem ardinizda iken gülüyor musunuz?! Benim bildiklerimi bilseniz az güler cok aglar girtlaginizdan ne yemek ve ne de su geçmez yüksek tepelere çikarak yüksek sesle Allah'a (C:C) yakarirdiniz.» Bu sirada; «Ya Muhammed kullarimi umutsuzluga düsürme. Ben seni zorluk gösterici olarak degilmüjdeleyici olarak gönderdim» diye bir nida gelir. Bu nidayi duyunca Peygamber'imiz (S:A:V)«Dogru olun ve Allah'a (C:C) yaklasin» diye buyurur. Imami Ahmed´in rivayetine göre Peygamber'imiz (S:AV) Cebrail'e (AS): «Niye hiç bir zaman Mikâil'i (AS)gülerken görmüyorum?» diye sorar. Cebrail de (AS) O'na: «Mikâilcehennem yaratilaliberi hiç gülmüs degil» diye cevap verir. ALLAH'ım Kabir azabından cehennemin azabından ve kıyametin şiddetinden sana sığınırım..

MELEKLER İLE İLGİLİ VİDEO


28 Mayıs 2013 Salı

İKİ MELEK KISSASI

İki Melek




Bir gün 2 melek iyilik yapmak için yer yüzüne inerler ve önce zengin 1 eve misafir olur zenginler onları iğrenç 1 kibirle karsılayıp kömürlüklerine 1 carsaf koyup " 1 gecelik idare ediverin demiş meleklerden 1 i uyumus diğeri ise duvarda gördüğü 1 catlağı düzeltmiş sabah diğer melek uyanıp duvardaki catlağı göremeyince bunu sen yaptın degilmi diğerek sinirlenir ve kızar o aksam oradan ayrılıp 1 köyde yasayan aileye misafir olurlar köylü aile onları en güzel ve güler yüzlü 1 sekilde karsılarlar ikiside yaslılardı ve onlara kendi odalarını verirler aksam olunca yine aynı melek uyur diğeri 1 - 2 saat uyumaz daha sonra oda uyur ve sabah acı bir feryatla uyanan melek neyin ne olduğunu bile anlamadan salona kosar ve ev sahibinin tek gecim kaynağı olan inek ÖLMÜŞ diğer melek öbür meleği çagıratak bunu neden yaptın der ve bağırmaya baslar melek de ona söyle der " ÖNCELİKLE ZENGİN EVE MİSAFİR OLDUĞUMUZ DA ONLARIN DUVARINDA BÜYÜK 1 HAZİNE SAKLIYDI BUNU GÖRMEMELERİ İÇİN DUVARI DAHA İYİ YAPTIM ŞİMDİ OLANLARI DA SORACAK OLURSAN AKSAM SEN UYURKEN AZRAİL GELDİ VE O YASLI TEYZENİN CANINI ALMAK İSTEDİ BENDE ONA KADININ KARSILIĞINDA İNEĞİ VER DİM DER ve diğer melek yüzünde 1 tebessüm ile ona tessekkür eder ...............

MELEKLER İLE İLGİLİ HADİSLER


MELEKLER İLE İLGİLİ HADİSLER


Gece melekleri ile gündüz melekleri sabah ve ikindi namazlarında bir araya gelirler. Allah bu meleklere "kullarım ne yapıyorlar?" diye sorar. Melekler; "Onlara vardığımızda namaz kılıyorlardı, ayrıldığımızda da namaz kılıyorlardı" derler (Buhârî, Ezân, 31, Mevâkit, 16, Nesâî, Salât, 21).


Cebrâil (a.s.) her şekle girebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onu biri vahyin başlangıcında Hıra'dan Mekke'ye gelirken, diğeri Mirâc'dan dönüşte Sidretü'l-Münteha*'da olmak üzere iki defa kendi aslî şekliyle görmüştür. (es-Saâtî, el-Fethu'r-Rabbânî, VIII, 5).


Cebrâil (a.s.) bazan da insan kılığına girerek Rasülullah (s.a.s.)'a vahiy getirirdi. Bu durumda çoğu kez yakışıklı ve genç bir sahabî olan Dıhye el-Kelbî'nin sûretinde görünürdü (Tecrid-i Sarîh Tercümesi, IX, 35).


Cebrâil (a.s.) İsrâ ve Mirâc hadîsesinde Rasûlullah (s.a.s.)'a Mekke'den Kudüs'e ve oradan Sidretü'l-Münteha'ya kadar eşlik etmiştir (Buhârî, Bed'u'l-Halk 6; Salât 1).


İsrâfil'in birinci üflemesi ile yer ve gökteki bütün canlılar ölecek ve dünya hayatı sona erecektir. İkinci defa üflemesiyle de bütün canlılar dirilecek ve ahiret hayatı başlayacaktır. Sûr'un ilk üflenişine "nefha-i ûlâ"; ikinci üflenişine "nefha-i sâniye" denilir.


İsrâfil (a.s)'a Sûr'a üfüreceği için Sûr Meleği de denilmiştir. Peygamber (s.a.s)'e Sûr'un mahiyeti sorulunca şöyle demiştir: "Üfürülen bir boynuzdur" (Ahmed b. Hanbel, II, 196).


Peygamber (s.a.s); "İsrâfil Sûr'u tutmuş hazır bir şekilde kendisine ne zaman üfürmek için emredileceğini bekliyor" buyurmuştur (Taberî, Câmiu'l-Beyân, VII, 211; İbn Kesir, Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azim, Mısır, t.y. III, 276).


İsrâfil (a.s)'ın ve diğer meleklerin kadrinin yüceliğinden dolayı Hz. Peygamber (s.a.s) bazen onların ismi ile dua etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) gece namazına kalktığında şöyle dua ederdi; "Ey Allah'ım, Cebrâil, Mikâîl ve İsrâfil'in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gaybı ve şehâdet âlemini bilen. Sen kullarının arasındaki ihtilaflar hakkında hüküm sahibisin. Beni izninle ihtilaf edilen şeylerde hakka kavuştur. Sen dilediğini sırat-ı müstakim'e kavuşturursun (Müslim, Müsafîrûn, 200)


Tirmizi'nin rivayet ettiği bir Hadis-i şerif'te Efendimiz şöyle buyururlar: 'Muhakkak ki benim yer ehlinden iki vezirim, gök ehlinden de iki vezirim vardır. Yer ehlinden iki vezirim Ebu Bekir (ra) ve Ömer (ra), gök ehlindeki vezirim ise Cibril (as) ve Mikâil (as)'dır.'(Tirmizi, Menakıb, 16) 

MELEKLER...


Melekler

1) Cebrail Aleyhisselam
2) Mîkail Aleyhisselam
3) İsrafil Aleyhisselam
4) Ölüm Meleği Aleyhisselam
5) Muakkibât Melekleri
6) Kiramen Katibîn Melekleri
7) Müjdeleyici Melekler
8) Seyyahun Melekleri
9) İnsanı Sûretlendirip Rızkını, Ecelini, Cinsiyetini ve Halini Yazmakla Görevli Melekler
10) Dağlarla Görevli Melekler
11) Arş’ı Taşıyan Melekler
12) Allah’a İbadet Eden Melekler
13) Sorgulayıcı Melekler
14) Cennetle Görevli Melekler
15) Cehennem Görevlisi Melekler
16) Bulutlarla Vazifeli Melek
17) İnfak Edenlere Dua, Cimrilik Yapanlara Beddua Eden İki Melek
18) İnsana Hayırlı İşler Yapmayı İlham Eden Melek
19) Salih İnsanların Cenazelerine Katılan Melekler
20) Cuma Günü Mescide Gelenleri Yazan Melekler
21) Sema Kapılarının Bekçileri Olan Melekler


MELEKLER İLE İLGİLİ AYETLER

MELEKLER İLE İLGİLİ AYETLER
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla


Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi ben bilirim" dedi.   

(BAKARA SURESİ / 30)


Ve Adem'e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: "Eğer doğru sözlüyseniz, bunları bana isimleriyle haber verin" dedi.   


(BAKARA SURESİ / 31)


Ve meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.   


(BAKARA SURESİ / 34)


Her kim Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e ve Mikail'e düşman ise, artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır."   


(BAKARA SURESİ / 98)


Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiç bir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi.   (BAKARA SURESİ / 102)
Şüphesiz, inkâr edip kafir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir.   


(BAKARA SURESİ / 161)


Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.   


(BAKARA SURESİ / 177)



Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah'a döner.   


(BAKARA SURESİ / 210)

Peygamberleri, onlara (şöyle) dedi: "Onun hükümdarlığının belgesi, size Tabut'un gelmesi (olacaktır ki) onda Rabbinizden 'bir güven duygusu ve huzur' ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler taşır. Eğer inanmışlarsanız, bunda şüphesiz sizin için bir delil vardır."   


(BAKARA SURESİ / 248)


Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır" dediler.   


(BAKARA SURESİ / 285)


Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka ilah yoktur.   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 18)


O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir."  


(AL-İ İMRAN SURESİ / 39)


Hani melekler: "Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti.   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 42)



Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır.."   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 45)


O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez. Siz, müslüman olduktan sonra, size küfrü mü emredecek?   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 80)


İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır.   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 87)


Sen mü'minlere: "Rabbinizin size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım-iletmesi size yetmez mi?" diyordun.   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 124)


Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım ulaştıracaktır.   


(AL-İ İMRAN SURESİ / 125)


Melekler kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: "Nerde idiniz?" Onlar: "Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik." derler. (Melekler de:) "Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?" derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o?   


(NİSA SURESİ / 97)



Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır.   


(NİSA SURESİ / 136)


Fakat Allah, sana indirdiğiyle şahidlik eder ki, O, bunu kendi ilmiyle indirmiştir. Melekler de şahittirler. Şahid olarak Allah yeter.   


(NİSA SURESİ / 166)


Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır.   


(NİSA SURESİ / 172)


Ve derler ki: "Ona bir melek indirilmeli değil miydi?" Eğer bir melek indirilseydi, elbette iş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı.  


(EN'AM SURESİ / 8)


Onu eğer bir melek kılsaydık, elbette erkek (suretinde bir melek) kılardık ve mutlaka katmakta oldukları (şüpheleri) yine katardık.   


(EN'AM SURESİ / 9)

De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?"   


(EN'AM SURESİ / 50)


Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu10 gösteriyorduk.   


(EN'AM SURESİ / 75)


Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...   


(EN'AM SURESİ / 93)


Gerçek şu ki, biz onlara melekler indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve her şeyi karşılarına toplasaydık, -Allah'ın dilediği dışında- yine onlar inanmayacaklardı. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar.   


(EN'AM SURESİ / 111)


Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: "Bekleyin, biz de şüphesiz beklemekteyiz."   


(EN'AM SURESİ / 158)


Andolsun, biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da İblis'in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı.   


(A'RAF SURESİ / 11)

Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir."   


(A'RAF SURESİ / 20)


Siz Rabbinizden yardım taleb ediyordunuz, O da: "Şüphesiz ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım ediciyim" diye cevap vermişti.   


(ENFAL SURESİ / 9)



DÖRT BÜYÜK MELEK VE GÖREVLERİ

4 Büyük Melek ve Görevleri


Melekler : Yerde göklerde çevremizde ve heryerde bulunurlar. sayılarını ancak Allah bilir. Herbirine Allah'ın verdiği görevler vardır

Bazıları devamlı olarak Allah'a ibadet eder. Bazılarıda kâinat'ın tertip ve düzeni ile vazifelidirler. İnsanların gücünün erişemeyeceği büyük işler yaparlar insanlara iyiliği telkin eden kötülüklerden koruyan sıkıntılı zamanlarda mü'minlerin yardımına gönderilen meleklerde vardır. Yüce Allah meleklerin varlığı ile sonsuz kudretini göstermiştir.

Dört Büyük melekler ve görevleri

Cebrâîl

Dört büyük melekten birinin ismi olup, peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir Kur’an’da bu meleğin ismi Cibrîl, Rûhu’l-Kudüs, Ruhu’l-Emîn, Ruh ve Resul şeklinde geçmektedir Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir Yenilmez bir kuvvet ve Allah nezdinde büyük bir makam sahibi olduğu ifâde edilmiştir: “O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve arşın sahibi (Allah’ın) katında itibarlı bir elçinin (Cebrâil’in) getirdiği sözdür” (Tekvir, 81/19-20)

Mikail

Dört büyük melekten biri olup, tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir Kelime olarak, “Allah’ın küçük ve sevgili kulu” anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir: “Her kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikâîl’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkar edenlerin düşmanıdır” (Bakara, 2/98)

İsrafil

Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûra üflemekle görevlendirilen İsrafil, dört büyük melekten biridir Bir hadiste İsrâfil, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, 8) İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacaktır: “Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler” (Neml 27/87); “Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur” (Hakka, 69/13-15) İkinci defa üfürdüğünde, bütün insanlar tekrar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerdir: “Sûr’a üfürülür Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler” (Yasin, 36/51)

Azrail

Dört büyük melekten birinin ismi olup, insanların canını olmakla görevlidir Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir “De ki: Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz” (Secde 32/11) Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır Azrâîl bu meleklerin başıdır: “Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde kusur etmezler” (En’am, 6/61, A’raf, 7/37)

MELEK NEDİR? ÖZELLİKLERİ VE GÖREVLERİ NELERDİR?

Melek Nedir? Özellikleri ve Görevleri Nelerdir?

MELEK NEDİR?

Melek, Allah tarafından yaratılmış, erkeklik ve dişilikleri olmayan ve Allah’a itaatten ayrılmayan nuranî bir varlıktır. Melekler, duyu organlarıyla algılanabilecek maddî bir yapıya sahip olmamaları yönüyle gayb âlemine ait varlıklardır. Bunun için de, haklarında duyularla değil, âyet-i kerimeler ve peygamberlerin verdikleri haberlerle bilgi sahibi oluruz. 
Rabbimiz, gaybın son habercisi, son peygamberi Hz. Muhammed’e (S.A.V.) vahyetmiş olduğu kitabında, bize meleklerden bahseder ve onların varlığına inanmayı iman esasları içinde ifade eder: “Peygamber Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, (buna) mü’minler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler.” (Bakara 2/285) 
Meleklere inanmayan kişi, ilgili âyetlerin hükmünü inkâr ettiği için iman etmiş sayılmaz. Esasında meleklere inanmamak, dolaylı olarak vahyi, peygamberi, peygamberin getirdiği kitabı ve tebliğ ettiği dini inkâr etmek anlamına gelir. 


Meleklerin özellikleri nelerdir? 

Meleklerle ilgili bilgiyi biz, Hz. Peygamber’in (S.A.V.) hadislerinde görmekteyiz. Bir hadis-i şerifte “Cinlerin ve şeytanların ateşten, Hz. Âdem’in topraktan/çamurdan, meleklerin ise nurdan yaratıldığı” (Müslim Zühd 10) bildirilir. 


Melekler günah işlemezler 

Melekler, öfke, kin, gazap, kıskanma ve haset gibi negatif duygulardan uzak olup, beşere ait diğer his ve meyillerden korunmuşlardır. Dolayısıyla onlar için, isyan ve başkaldırma gibi herhangi bir günah söz konusu değildir. 



Yemez içmezler, evlenmezler 

İnsanların sahip oldukları yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek gibi fiil ve özelliklerden uzak (Saffat, 37/49) ruhanî birer varlık olan meleklerin, makamları sabittir ve onlar için bir ücret alma da söz konusu değildir. 



Son derece hızlı hareket edebilirler 

Melekler, kendilerine has latif ve nuranî bir yapıya sahip olmaları sebebiyle son derece süratli, kuvvetli ve mükemmel varlıklardır. Kur’an’da onların bu özelliklerini ifade adına şöyle buyrulur: “Melekler ve ruh, O(nun arşı)na -miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan- bir günde yükselip çıkarlar.” (Mearic 70/4) 



Çeşitli şekillere girebilirler 

Melekler, Allah’ın emir ve izni ile çeşitli şekillere girebilen varlıklardır. Onlar peygamberler tarafından hem aslî, hem de başka şekilleriyle görülmüşlerdir. Meselâ, Cebrail (A.S.) Hz. Meryem’e bir insan şeklinde görünmüştür. (Meryem, 19/16-17.) Hz. İbrahim’e bir oğul müjdesiyle gelen melekler de, insan şeklinde görünmüşlerdir. Ayrıca Cibrîl hadisi olarak bilinen, -iman, İslâm ve ihsan kavramlarının tanımlarının yapıldığı- rivâyette de belirtildiği gibi, Cebrail sahabiler tarafından insan şeklinde görülmüştür. (Müslim, İman 37) 



Meleklerin görevleri nelerdir? 

Yüce Yaratıcı tarafından meleklere verilen görevleri Kur’an âyetlerinin ve bazı hadis-i şeriflerin ışığında şöyle sıralayabiliriz: 

1. Allah’ı her bir eksik ve yanlış mülâhazadan tenzih etmek, O’na gece gündüz övgü ve şükranda bulunmak ve O’nu, O’na yaraşır bir biçimde yüceltmek. 

2. Allah’ın peygamber olarak seçtiği kullarına vahiy getirmek. 

3. Peygamberleri salât ve selâm ile yüceltmek ve bütün insanlara dünyada hayır duada bulunmak. 

4. Peygamberlere ve mü’minlere manevî bir güçle destek olup onları sıkıntılı ve üzüntülü anlarında rahatlatmak, inkârcıları ise sıkıntıya sokmak. 

5. İnsanı koruyan takipçiler olarak bir anlamda insanlara hizmet etmek. 

6. İnsanların fiillerini kaydetmek. 

7. Kâinatla ilgili olarak yürütülen ilâhî icraata vasıta olmak. 

8. Beşerin yaratılış ve ölümüyle ilgili olarak görev yapmak. 

9. İlâhî cezaları icra eden elemanlar olarak görev yapmak. 



Melekler kaç gruba ayrılır, vazifeleri nelerdir? 


Meleklerin sayısı ve çeşitleri: 


Meleklerin sayısını ancak Allah bilir. Kur’an’da ve hadislerde meleklerin sayıları hakkında açık bir bilgi mevcut değildir. Ancak Kur’an’ın “Göklerin ve yerin orduları Allah’a aittir.” şeklindeki beyanlarından hareketle sayılamayacak kadar çok olduklarını söylememiz mümkündür. 


Vahiy Meleği: Hz. Cebrail 
Cebrail (A.S.) dört büyük melekten biridir. Allah tarafından peygamberlere vahiy getirmekle görevlendirilmiştir. İsmi Kur’an’da üç yerde Cibrîl olarak geçmektedir. Ayrıca Cibrîl âyetlerde “ruh”, “rûhenâ”, “rasûlün kerîm”, “rasulü rabbik”, “ruhu’l-emin”, “ruhu’l-kudüs” gibi isimlerle de zikredilmektedir. Bir hadiste ise, bunlara ilâveten “en-Nâmus” diye isimlendirilmektedir. 


Kıyamet Meleği: Hz. İsrafil 
Bu meleğin adı Kur’an’da açıkça geçmez. Âyetlerde yalnızca, Sûr'a üflenileceğinin haberi verilir. Adı, hadiste dört büyük meleğin içinde zikredilir. İsrafil (A.S.) Sûr'a iki defa üfleyecek, ilkinde kıyamet kopacak, ikincisinde ise tekrar diriliş meydana gelecektir. 



Ölüm Meleği: Hz. Azrail 
Görevi, ölüm vakti gelenlerin ruhunu teslim almaktır. Kur’an’da ölüm meleği adıyla ifade edilmiştir. 



Kirâmen Kâtibîn melekleri 
İnsanın sağında ve solunda görevli olarak bulunan iki meleğin adıdır. Sağdaki, iyi iş ve davranışları, soldaki ise kötü iş ve davranışları tespit etmekle görevlidir. ‘Hafaza melekleri’ adı da verilen bu melekler, kıyamet günü hesap sırasında yapılan işlere de şahitlik edeceklerdir. 


Kâinattaki Hadiseleri İdare Eden Melek:
 

Hz. Mikâil dört büyük melekten biri olup Allah tarafından kâinattaki tabii olayların ve yaratıkların rızıklarının idaresine vasıta kılınmıştır. İsmi, Kur’an’da sadece bir âyette geçer. 


Mukarrebûn melekleri 
İlliyyûn ve Kerûbiyyûn olarak da anılan bu melekler, Allah’ı tesbih ve anmakla görevli olup O’na çok yakın ve O’nun katında şerefli bir mevkide bulunurlar. 



Hamele-i Arş melekleri 
Arşı (Allahın kudret ve saltanatının tecelli yeri) taşıyan meleklerin adıdır. Kur’an’da haklarında şöyle buyrulur: “Arşı taşıyan, bir de onun çevresinde bulunan melekler devamlı olarak Rab’lerini zikir ve O’na hamd ederler.” 


Münker ve Nekir Melekleri 
Ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki melektir. Bilinmeyen, tanınmayan, yadırganan anlamındaki Münker ve Nekîr, mezardaki şahsa, hiç görmediği bir şekille gelmeleri sebebiyle bu ismi almışlardır. Bu iki melek kabirdeki ölülere, “Rabbin kim?”, “Peygamberin kim?”, “Kitabın ne?” şeklinde sorular yöneltirler ve o insana, alacakları cevaplara göre muamele ederler. Hadis-i şeriflerde, insanın kalbine doğruyu ve gerçeği ilham eden, Kur’an okunurken yeryüzüne inen meleklere de dikkat çekilir. 



Melek inancı insana ne kazandırır? 

Meleklere inanan birisi, kendisini hiçbir zaman yalnız hissetmez. Zira böyle birisi en yalnız zamanlarında bile, kendisiyle beraber bulunan meleklerin varlığını bilir ve onların mevcudiyetlerinden duyduğu manevî bir feyizle yalnızlığını ünsiyete (sıcak bir birlikteliğe) çevirir. 
Her an onların kontrolü altında olduğunu bilen ve düşünen bir mü’min, günahlara doğru yürümekten hem utanır hem de çekinir. Melek inancı, manevî güzelliğin ve ahlâkî inceliğin bir sembolü olarak, insanlarda kendilerine benzemeye özlem duyulan bir hedef olarak da teşvik edici bir etkiye sahiptir.